10 Haziran 2009 Çarşamba

Pinokyo'nun uzayan şeyi aslında....

İlkokulda beraber okuduk onunla.Güleç yüzlü,şeker oğlandı Pino. Tahta olmuş,odun olmuş,kalas olmuş hiç farketmez,bizim için cana can katan bir arkadaştı. Babası Gepetto onu çok severdi,annesi olmadığından onu sevmeyenler P..ç yakıştırması yapıyordu.Onu bu durumda teselli eden hep ben oluyordum:''Ya Pino,takma bunları canım,bak bana Çip diyorlar.Tersten oku...'' Hemen cevepladı:''P..ç'' Kafasına vurdum,elim acıdı:''İçinden oku dedik.'' Güldü,o günden sonra hep beraberdik zaten. Ve Tarih sözlüsüne kaldırılmıştı,hiç çalışmamıştı.Bir şekilde sıyrılmak istiyordu.Öğretmen sordu:''Bana Talas ırmağı savaşını anlat.'' Pino yutkundu ve sallamaya başladı:''Dün akşam elektrikler yoktu,trafo patladı ve elektriksiz oturduk bütün akşam Örtmenim...'' Ve birden Pino'nun pantalonunda bir hareketlenme gördük.Pino devam ediyordu:''Mum yakmak istedim ama ev o kadar soğuktu ki yakamadım,her yaktığımda sönüyordu..''Ve Pino'nun pantalonu patlayacak gibi oldu ve patladı.Dışarı çıkanı gören kızlar bir anda çığlığı bastılar,benim ise midem kalkmıştı.Teneffüste oturup aramızda konuştuk,yalan söylediğinde cinsel organı uzuyordu.garip geldi bize,tam çözüm bulacaz derken,okulda küçüklü büyüklü bütün kızlar Pino'nun önünde kuyruk yaptı.Söylediği her yalana,10 TL ödediler. Pino'nun ünü okulu aşmış,Finlandiya'dan bile onu görmeye gelenler oluyordu.Bir tarafı kalkmıştı,bu bizim Pino olamazdı.Yüzümüze bakmıyordu artık.Bu beni oldukça üzüyordu ve en sonunda bir akşam peruk takıp müşteri olarak yanına gittim,yalan söylemek üzere iken hemen dayadım eteri..Bayıldı ve Gepetto babaya götürdüm.Onu yaparken burun ile cinsel organ kablolarını ters bağlamış.Düzelttik. Çok huzurluydum.Pino'ya geri kavuşmuştum...diye düşünürken o artık bambaşka bir kişilik olmuştu.Yalan'a tövbe etmiş,Umre'nin yolunu tutmuştu...

1 yorum: