1 Haziran 2009 Pazartesi

Kırmızı Başlıklıyem ama Kız değilem...


Eskilerden beri çocuklara anlatılır,Kırmızı başlıklı Masalı.Konu olarak bu saf,masum kızcağız.Çok sevdiği anneannesine yemek götürmekle görevlendirilir.Hangi ebeveyn kızını gecenin bir yarısı ormanda yanlız bırakır ya.Ormanda hırlısı var,hırsızı var.Onun için bu masal mantıklı değil.Ben yıllardır adli mercilerde hakkımı arıyorum.Olay aslında şu:Yıllar yıllar önce,Ali Sami Yen stadı yeni açıldığında maça giden bir taraftardım.O zaman istanbul zincirlikuyuda biter,gerisi ağaçlık alandı.Maça gitmek için herkes ormandan geçiyordu.Bende onlardan biriydim.Kırmızı başlığım aslında G.Saray şapkasıydı. O zamanlar Galata galata köpeklere salata...tarzındaki tezühratında bir nevi babasıyım.Maça gittiğimde evimde hazırladığım köfte ekmekleride satıp,bir nebzede olsa aileme destek olmaya çalışıyordum.Birgün giderken yanıma biri yanaştı:''Selamım aleyküm Çip kardeş''dedi. Takmadım,tanımadığım insanlarla bire bir diyaloğa girmeyi sevmezdim. Pır pır atıyordu gıçım,hızlı adımlarla giderken tanıdım onu.O bir kurttu,adı da Polat Halimdar idi.Yanıma yaklaştı:''Nereye yolculuk?'' Korkmamış taklidi yaptım:''Sami Yende Mersin İdman yurdu maçına gidiyorum Polat abi...'' Gülmeye başladı.Vadiden geldim,çok yoruldum ve acıktım,bana ikram yokmu dedi. Cevap vermedim,kahkahası devam etti:''Tipe bak ya,kırmızı başlıklı kızlara dönmüşün.'' diyince nevrim döndü,sepetimi açtım ve İsrail'den teyzemin getirdiği Uzi'yi çıkardım ve onu orada kurşuna boğdum...Yaklaşık 20 kurşun yedi,doyduğundan emin bir şekilde maçıma gittim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder