Kont,kontes,baron,sör gibi sıfatların kurayla dağıtıldığı bir dönemdi. Ben Kont çektim. Aklımdakide oydu zaten.Kont Çip ciddi anlamda vurucuydu.Kıyafetimi bir yaptırdım. Kendime ait bir şatom vardı.Şehre biraz uzaktı ama olsun ben kafa dinliyordum.Ama bu böyle gidecek gibi değildi.Evcil bir hayvan istiyordum ama kedi-köpeğe alerjim vardı En sonunda o güzel memeli hayvanı buldum,kuş besliyordum.Memeli bir kuştu bu,karanlıkta duruyor,onu dakikalarca izliyor ve bende onun gibi tavandan aşağıya sarkık bir şekilde uyuyordum. Onu çok seviyordum.Adı ''Yarasın'' idi ve bana cidden çok yaramıştı. Uşağım Sebastien bana süpriz doğumgünü partisi düzenlemişti.Bir sürü kişi gelmişti,hiçbirini tanımıyordum. Sıkıldım ''Yarasın''ın yanına gitmek için sabırsızlanıyordum.Odaya girdiğimde 150 kiloluk bir beden kafesin karşısındaydı,o kadar büyüktüki görüş açımdan çıkmıştı.O da leş gibi Sarmısak kokuyordu. Oraya yaklaştığımda gördüğüm manzara tüyler ürperticiydi.Yarasın kadının ağzındaydı,çığlığı bastım,kadın gayet sakindi:''Akşam bol sarmısaklı mantı yedim Kont,bunu da karanfil sandım.Özür dilerim.'' Sinir krizi geçirmeye başlamıştım,bana cebinden pet şişeden su çıkardı:''İç kendine gel biraz.'' istemiyorum dedim zorla içirmeye kalktı,su boğazımdan geçmiyordu tadıda çok farklıydı:''Ne bu?'' dedim,paniklemeye başladı:''Kilisede musluktan doldurdum.'' Öksürmeye başladım,gitmek üzereydim.Çığlığı bastım,Sebastien geldi,o gelince kadın kaçtı.Fena bir haldeydim.Sebastien rahatlamaya çalışıyordu beni,çok sinirliydim:'' Bu gibi insanların varya kanını emeceksin. Kalanını Türk Hava Kurumuna bağışlayacaksın...'' Sinirimi Sebastien yatıştırdı.Amca oğlu olan Dracula'ya bu sohbetimizden bahsettiğini yıllar sonra duydum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder