9 Haziran 2009 Salı

Helen-Paris el ele,az kalsın gidiyorduk güme...

Hector ve Paris benim amca çocuklarıydı.Kardeşim kadar çok severdim onları. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Hector olgun bir adamdı,Paris ise nay nom bir çocuktu. Paris'i ilk milli olmaya götürdüğümüzde heyecanını görmeniz gerekirdi:''Titriyorum Çip...'' dedikten sonra,sırtına vurduk ve içeriye soktuk.Sokmaz olaydık,o günden sonra uçana kaçana yazmaya başladı. ''Çip,buna bir çözüm bulmamız lazım.'' dedi Hector. Gençtir,ne yapsa yeridir dedim.Hata bendeydi. Yan köyün kralının karısını baştan çıkardığında durumun ciddiyetinin farkındaydım.''Aşığım Helen'e abi...Helen Helen Helen...'' Hadi len dedim,sana kızmı yok oğlum,sana vermeyecek kız lezodur edebiyatı yaptım.Ama tutmadı. İş gene bana düşmüştü,Helen'e dil dökmeye gittim ama onlar kan döktü. Helen'in kocası Ağa Memnu kafama kanyak şişesi atmıştı.Bende bunu gurur yaptım ve Paris'e gazı verdim:''Helen'i paketleyip getirecem sana.Valla...'' Ve doğumgününde süpriz bir şekilde Helen'i pastadan çıkardım.Paris çok mutlu olmuş,Hector trip atmıştı.Atsın dedim,aşk bu,çocuk mutlu olsun dedim. Paris'e doğumgünü hesiyesi devasa bir at gönderdiler.Herkes çok sevindi,tek soğukkanlı olan bendim:''Bu ata binemeyecen,veliefendidede yarışmayacak,nesine seviniyorsun.Parçalayanın köylüye yakacak yardımı olur.Çok istersen ben sana Midilli alırım,erkek olanından,ona binersin.'' dedim.Dinlemediler.İçinden bir sürü denyo çıktı,sağa sola saldırdı. Herkes panikle kaçışırken,ben dahil,biri kıstırdı beni. Adı Achilles midir nedir,bana kılıçla sözde gösteri yapıyor,çıkardım tapancamı,o panikle topuğuna sıktım.Anında öldü.Ve kaçmaya başladım.Nasıl oldu bilmiyordum ama bu olayı ileride tıpta ''Aşil Tendonu'' olarak işlettim.O adamcağıza bir nebze olsun saygı dedim.




1 yorum: