29 Mayıs 2009 Cuma

Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu ....


Mursi,İzmirden İstanbul'a geldiğinde oldukça sakin,içine kapanık bir tiplemeydi. İstanbul'un havasımıdır,suyumudur bilmiyorum ama buraya gelince bir anda kabuk değiştirdi... Öncelikle saçları ağırdı,dahada olgunlaştı...Hep bir hayali vardı,Amerika Başkan'ının Oval ofisinde yürüyüş bandında yürümek...Bunu çok takdir ettim. Hatta bana bunu anlattığında herkes gülerken ben onu kenara çektim:''Ya Mursi sen bakma onlara,sen yürüyüş bandında yürümek istiyormusun istemiyormusun?'' Gözleri çakıl çakıldı:''İstiyorum abi...'' tamam o zaman gerisini bana bırak. ''Ama Voit marka olacak di mi?'' Sinirlendim sırtımı dönüp gittim. Bush'a ulaşmam lazımdı. 118 i aradım,Bush'un kırmızı telefonunu istedim,güvenliği bahane ederek vermediler. Clinton'a sms attım:hemen geri cevapladı:''i am not sure but it's 456-213-***'' çok sinirlendim,hemen geri mesajı bastım:''What kind of person are you Bill? You lived there 8 years,and d'ont remember the number?Shame on you Billy Boy...!'' hemen cevabını yazdı:''Sorry Cheap :('' neyse Allahtan numara doğruydu,yoksa Hillary'e ispiyonlardım. Aradım Bush'u,hemen tanıdı sağolsun:'' Çip,was up dude?'' Benle böyle laubali konuşmasını pek sevmez ve tasvip etmezdim.Irak'tan sonra bayağıda soğumuştum Dabıl Yu'dan(W derdim ben ona) Anlattım telefonda durumu,bir arkadaş yolluyorum,yakınımdır,ilgi alaka dorukta olsun diye. Sağolsun tamam dedi. Mursi'yi yolladık...Fitness'i kurdular. Hemen telefona sarılıp beni aradı:'' Çip...'' Teşekkür edecek sandım.''Yürüyüş bandının markası Voit değil...'' Tansiyonum çıktı.Ama bu kaymama engel değildi:''Lan Mursi,Oval ofis'e gelir,orayı amacı için kullanırım beni deli etme....'' telefon meşgule döndü,ne nankörler var ama di mi be?

1 yorum:

  1. Oval Ofiste bekliyorum.. voit olmayan koşu bandı üstünde... Tek bacakla koşuyorum ona göre hazırlıklı gel istersen... :)

    Çip'e sevgiler...

    YanıtlaSil