25 Mayıs 2009 Pazartesi

Pencereleri Gates'e ben açtırdım...



Fazla adrenalin salgılayan bir adamım.Bunun içinde bir sürü savaşa girip çıktım.Çeşitli silah arkadaşlarım oldu. Ama en iyileri Vietnam savaşında olanlardı. Çavuştum,herkesin tokatlamak istediği bir rütbeydim. Eğitim bittikten sonra dağa çıktık,ben ve 2 askerim kaybolduk.Biri Alexndre Rybak diğeri Bill Gates idi.Gece ateşi yaktık Rybak,elindeki kemanı gıygıylıyordu. Döndüm:'' Ya Onbaşı Rybak,güzel çalıyorsunda kafamız biraz şişti.Biraz dolaş,ilham perilerini kovala...'' Rybak yüzünde tebessüm çıktıktan sonra Bill ile sohbet ettik.Bana Harvarddan nasıl kovulduğunu anlattı,ezilsin diye bende ona Marmara Üniversitesini nasıl 7 senede bitirdiğimi anlattım. Çok keyifsizdi,ona scotch ikram ettim.Acıyordum çocuğa,akıl fikir vereyim dedim:''Ya Bill,seni anlıyorum. Çok keyifsizsin,farkındayım.Ama şöyle düşün,bir odada sıkılmışın,nefes alamıyorsun.Ve Pencereleri açıyorsun.hepsini birden,bütün pencereler..ve insan huzuru buluyor.'' Gates güldü:''Çip Çavuş,doğru diyorsun da.Ya odada pencere yoksa?'' Bill'in böyle abuk sabuk soruları vardı.''Marshmellow yiyelim mi?'' diyerek geçiştirdim. Ve Windows'u kurduğu ilk gün beni aradı.İlham perisi olmuşum,teşekkür etti...Rica ederim Onbaşım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder